Her İşletme Sahibinin Dengelemesi Gereken Üç Kişilik

Çoğu insan, iyi olduğu bir işi yapabilmek için şirket kurar. Bir fırıncı ekmek yapar, bir tasarımcı tasarım yapar, bir tesisatçı boru tamir eder. İşe başladığınızda doğal olarak bildiğiniz şeye yaslanırsınız: işi yapmaya. Ama iş büyüdükçe sadece daha fazla çalışmak yeterli olmamaya başlar. İşte tam bu noktada her işletme sahibinin içinde taşıdığı üç kişilik devreye girer: Teknisyen, Yönetici ve Girişimci.

Teknisyen bugünde yaşar. El işiyle uğraşmayı, somut bir problemi çözmeyi, bir işi bitirmenin verdiği tatmini sever. Onun için gelir, yapılan işle doğru orantılıdır; odağı hep önündeki görevdir. İşleri yapan odur.

Yönetici ise farklı düşünür. “Bugün neyi halletmeliyim?” yerine “Bunun her zaman doğru şekilde yapılmasını nasıl garanti ederiz?” diye sorar. Yönetici düzen arar, sistemler kurar, detayları takip eder, insanları organize eder. Teknisyen, yaparak değer katarken; yönetici, düzen kurarak değer yaratır.

Girişimci, her işletme sahibinin içindeki vizyonerdir. Daha büyük sorular sorar: “Nereye gidiyoruz? Bu iş neye dönüşebilir? Hangi fırsatları yakalayabiliriz?”. Teknisyen iş tezgâhına bakarken, yönetici süreçlere bakar, girişimci ise ufka bakar.

Sorun şu ki, küçük işletme sahipleri çoğunlukla zamanlarının neredeyse tamamını teknisyen rolünde geçirir. Günlük işlere gömülürler: pişirir, tamir eder, tasarlar, teslim ederler. Bu üretken görünüm zamanla bir tuzağa dönüşür. Şirket belli bir noktada tıkanır çünkü girişimci yön vermemekte, yönetici de büyümeyi destekleyecek sistemleri kurmamaktadır. Bu noktada yorgunluk başlar, fırsatlar gözden kaçar ve şirket tek bir kişinin sürekli çalışmasına bağımlı hale gelir.

Değişim, bu üç rolü dengelemeye başladığınızda gerçekleşir. Bu teknisyeni tamamen dışarda bırakmak anlamına gelmez; zanaatı bilmek ve kaliteyi korumak hâlâ önemlidir. Ama aynı zamanda yönetici ve girişimci rollerine de zaman ayırmak gerekir. Uzun vadeli hedefler için haftada bir saat düşünmeye vakit ayırmak, bir süreci yazılı hale getirip başkasına devredebilmek ya da ‘Bunu nasıl yaparım?’ yerine ‘Bunu kim yapabilir?’ diye sormak, atılacak ilk adımlar olabilir.

Bu üç kişilik uyum içinde çalıştığında iş bambaşka bir boyuta taşınır. Teknisyen kaliteyi sağlar, yönetici istikrarı kurar, girişimci büyümeyi yönlendirir. Birlikte sadece günü kurtaran değil, ölçeklenebilen, uyum sağlayabilen ve uzun ömürlü bir şirket yaratırlar.

Her işletme sahibi kendine şu soruyu sormalı: Bugün şirketimi hangi kişilik yönetiyor ve yarın masaya hangi kişiliği davet etmem gerekiyor?

Günlük operasyonların içinden çıkıp, sistemlerle, net bir vizyonla ve dengeli bir yapıyla çalışan bir işletme kurmaya hazırsanız, bizimle iletişime geçin.